Kargı Tarihçesi

 

Kargı'nın Tarihçesi ... 


Kargı'nın Tarihi

KARGI’ NIN   TARİHİ
Kargı ve çevresini incelediğimiz bu çalışma, Kargı  tarihinin yanında Kastamonu, Çankırı, Amasya ve Çorum tarihi de esas alınarak hazırlanmıştır; çünkü Kargı’nın  tarih öncesi çağlardan itibaren bu yerleşim birimleri ile idari bağlantıları vardır.
Strabon’a göre Antik Anadolu coğrafyasında Kargı’nın da içinde bulunduğu bölgeye Paphlagonia denilmektedir. Strabon Paphlagonia’yı “ Pontus eyaletinin , Halys (Kızılırmak) nehrinin dışındaki kısmı yani Sinopis(Sinop) yakınındaki Olgassys (Ilgaz) dağı etrafındaki ülkeyi kastediyorum. Olgassys (Ilgaz) dağı olağanüstü yüksek ve tırmanılması zordur. Bu dağın her yerinde kurulmuş  olan tapınaklar Paphlagonialıların elindedir. Etrafındaki Blaene ve Domanitis oldukça verimli topraklardır.” diye tarif etmektedir.  Kargı, Paphlagonia coğrafyası içinde Blaene olarak zikredilmektedir.
 
KARGI İSMİ NEREDEN GELİYOR ?
Kargı’nın ilk isminin “Blaene” olabileceğine dair üst konularda bilgi verilmişti. Ayrıca bazı kaynaklarda Kargı isminden önce bu yerleşim alanın “Taşlıköy” olarak adlandırıldığı da bilinmektedir.
Kargı’nın bu isimle anılmasına ilişkin en güçlü rivayet Sinan Paşa’ya ait olandır. Buna göre, Yavuz Sultan Selim’in 1514 yılında Safeviler ile yaptığı Çaldıran Savaşı dönüşünde, dönemin vezir-i azamı Sinan Paşa Taşlıköy olarak bilinen bu civardan geçerken köy halkı onu ellerinde kargılar ile karşılamış; ( Kargı Kızılırmak kenarında bolca yetişen saz adı verilen ve silah yapımında kullanılan mızrak.)   Sinanpaşa bu durum nedeniyle köylüleri kargılılar olarak selamlamış, daha sonra dağınık halde bulunan köylüleri birleştirerek Taşlıköy’e Kargı adını vermiş, İstanbul’a dönüşünde ise saraydan irade çıkartıp bir kadı ile bir mühür ve bir de tapu memuru göndererek kaza-i selahiyetle nahiye yapmıştır. Bu rivayete dayanarak Kargı’nın 1514 yılından itibaren bu ismi aldığı anlaşılmaktadır.
 

BLAENE (KARGI)

PAPHLAGONİA’ DA BLAENE (KARGI) :
Anadolu’nun kuzey kesiminde antik bölge, batıda Bitinya, güneyde Galatya, doğuda Pontus, kuzeyde Pontus Euxinu’la(Karadeniz) çevrilidir. Bugünkü Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Çankırı ve Sinop illerinin tümünü, Çorum’un batı bölümünü içine alır.
Paphlagonialılar, Homeros’ta adı geçen en eski kavimlerdendir. Paphlagonialı prenslerin çoğu, Troya Savaşına katılan Pylaimenes’in soyundan geldiklerini göstermek için Pylaimenes adını taşırlardı. Hitit Devleti yıkıldıktan sonra bir süre Firigya egemenliğinde kalan Paphlagonia  daha sonra Lidya egemenliğine girdi. M.Ö. 547-546 ‘da Keyhusrev’ in Lidya Krallığını ortadan kaldırmasıyla Pers yönetimine geçti. Persler’in Satraplık düzeni içinde Kapadokyalılar ve Anadolu’nun kuzeyindeki daha başka halklarla birlikte üçüncü satraplığa alındı. M.Ö. 480’ de Kserkses’in ordusunda Paphlagonialı askerler de görev yapıyordu. M.Ö. 334’ te Anadolu’ya giren Büyük İskender’in egemenliğine geçen bölge, onun ölümünden sonra Eumenes’in yönetimine girdi. Doğu komşusu Pontus Krallarınca ele geçirilinceye kadar yerel prenslerce yönetildi. Büyük Mithradates’in  M.Ö. 65’ teki yenilgisine değin Pontus Krallığının elinde kaldı. Pompeius, M.Ö 63-62’ de Paphlagonia’ nın kıyı kesimini Bitinya ile birleştirdi.İç kesimi yerel prenslere bıraktı. Sonunda ülkenin tümü Romalılar’ın eline geçti. Dağlık olan iç kesim Augustos tarafından Galatya Eyaleti’ne bağlandı. Kıyı kesimi ise Pontus’un büyük bir kısmı ile birlikte Bitinya’ya katıldı.
 
A. ESKİ ÇAĞLARDA BLAENE (KARGI) :
M.Ö. II. Bin yılın başında Anadolu’ya gelen Hititler bu devrin sonlarına doğru, Kızılırmak kavsi içindeki bölgeye yerleştiler. Blaene’nin de içinde bulunduğu Paphlagonia ‘nın da Hititlerle ilişkisi bu zamanda başlar. Paphlagonia , Sinop ve Samsun dolaylarında yaşadığı ileri sürülen Gaşka’ların kıralı Hantili ( M.Ö. 1590-1560) tarafından Hitit Devletinin başşehri Hattuşaş’a saldırıldığında Gaşkalar’ın kontrolüne girmiştir. Blaene’nin (Kargı)Yeni Hitit Devleti veya İmparatorluk Devri olarak bilinen( M.Ö. 1460-1190)  dönemde tekrar Hitit Devleti kontrolüne girdiği sanılmaktadır, Hitit Devletinin yıkılmasından sonra bir süre Firigler’in hakimiyetine giren bölge M.Ö. 696-585 yılları arasında Kimmerler tarafından istila edilmiştir.Kimmerler M.Ö. 705 yılında Asur Kralı Sargon II. ‘nin savaşta ölümünden sonra Küçük Asya’ya (Anadolu) döndüler Paphlagonia’ yı ve Firigya Kralı Midas’ı yenerek Firigya’ yı ele geçirdiler. Bu dönemlerde Anadolu’da Kimmer tehlikesi vardı. Lidya Kralı Gyges, Kimmerler’e karşı Asurlular’ dan yardım istedi. Ve iki Kimmer reisini zincire vurarak Ninova’ ya yolladı. Kimmerler Anadolu’dan Kral Alyattes zamanında tamamen kovuldular. Bu kral zamanında Lidyalılar Anadolu’nun büyük bir kısmına hakim oldular ve Lidya’ nın doğu sınırı İç Anadolu yaylasında Halys(Kızılırmak) nehrine kadar genişledi. Bu tarihten sonra Lidyalılar’la Med’ler arasında uzun süren savaşlar oldu. Sonunda yapılan anlaşma ile Halys(Kızılırmak) nehri iki devlet arasında sınır kabul edildi. Paphlagonia’ da Lidya hakimiyeti devam etti. M.Ö. 560’ ta Kral Alyattes  ölünce yerine oğlu Kroisos geçti. Kroisos M.Ö. 546’da Pers Kralı Keyhusrev ile Halys(Kızılırmak) nehri yakınında savaştı. Pers Kralı Keyhusrev Lidya’nın başkenti Sardeis’i alarak Lidya Krallığına son verdi. Blaene (Kargı)’nin de içinde bulunduğu Paphlagonia bölgesi Persler’in eline geçti. Paphlagonia bölgesi(M.Ö. 546) bu tarihten M.Ö. 334’ e kadar Persler’in elinde kaldı ve satraplık olarak yönetildi. M.Ö. 334’ te Granikos zaferinden sonra Büyük İskender’in hakimiyetine girdi. Onun ölümünden sonra da Eumenes’in yönetimine girdi. Doğu komşusu Pontus Krallarınca ele geçirilinceye kadar yerel prenslerce yönetildi. Büyük Mithradates’in  M.Ö. 65’ teki yenilgisine değin Pontus Krallığının elinde kaldı. Pompeius, M.Ö 63-62’ de Paphlagonia’ nın kıyı kesimini Bitinya ile birleştirdi.İç kesimi yerel prenslere bıraktı. Sonunda ülkenin tümü Romalılar’ın eline geçti.M.S. 395’ e kadar Roma yönetiminde kalan bölge, bu tarihten sonra Bizans adını alan Doğu Roma İmparatorluğuna bağlandı. Blaene(Kargı) Bizans hakimiyeti sırasında Türk, İran ve Arap ordularının saldırılarına uğradı. Malazgirt Savaşından sonra Anadolu’ nun  bu bölgesine gelen Artuk Bey, özellikle Danişmend Gazi buraya Kayıları yerleştirdi.
 

KARGI VE ÇEVRESİNİN TÜRK EGEMENLİĞİNE GİRİŞİ

KARGI VE ÇEVRESİNİN TÜRK EGEMENLİĞİNE GİRİŞİ
Türkler’in Anadolu’ yu yurt edinebilmek amacıyla gerçekleştirdikleri ilk seferler 1015 yılından itibaren Çağrı Bey ile başlamış; 1048’ de Pasinler Savaşı ile Doğu Anadolu, 1071 Malazgirt Savaşı ile de Anadolu’ nun önemli bir kısmı ele geçirilmiştir. Bu ünlü savaştan sonra Bizans ile anlaşma yapılmasına rağmen yeni imparator bu anlaşmayı tanımamıştır. Bu durum üzerine Selçuklu Sultanı Alparslan, Anadolu’da fethedilmeyen toprak bırakmamak için, savaşa katılan komutanlardan her birine değişik bölgelerin fethini tamamlama görevi vermiştir.
Kargı ve çevresini ilk ele geçiren, Alparslan’ın ünlü komutanlarından ayrıca Danişmendli devletinin de kurucusu olan Emir Danişmend Gazi’ dir. Emir Danişmend, Malatya merkez olarak kurduğu bu devletin sınırlarını kısa sürede genişletmiş; kumandanlarından Emir Karategin’i Çorum, Çankırı ve Kastamonu’ nun  fethine yollamıştır. Kara Tegin’in 1083-1084 yılları arasında Kargı ve çevresini ele geçirdiği tahmin olunmaktadır. 
 

Osmanlı Dönemine Kadar Kargı

OSMANLI DÖNEMİNE KADAR KARGI
Kargı Danişmendli egemenliğinden sonra sırası ile Anadolu Selçukluları, Çobanoğulları ve Candaroğulları’nın egemenliğine girmiştir. Kargı ve çevresinin Anadolu Selçuklu Devleti dönemindeki durumu ile ilgili geniş malumat bulunamamıştır; ancak Anadolu Selçuklu Devletinin en büyük hükümdarlarından biri olan Alaaddin Keykubat döneminde, onun emir’lerinden olan Çoban Hüsamettin Kastamonu’yu Rumlar’dan alınca, bu şehir kendisine Timar olarak verilmiş, daha sonra Çankırı toprakları da Çoban Hüsamettin’in eline geçmiştir.
Çoban Hüsamettin Kastamonu ve Çankırı havalisinde yaklaşık 100 yıl kadar egemenlik kurmuştur. Bu dönem içerisinde Kargı ve Çevresinin idaresinin Çoban Hüsamettin’e bağlı olduğu tahmin olunmaktadır. Kargı’ da bu döneme ait iz bulunmamaktadır.
Osmanlı öncesinde Kargı’da egemenlik kuran beyliklerden biri de Candaroğulları’dır. Candaroğullarının egemenliğinin Kastamonu, Sinop, Çankırı, Kalecik ve Tosya ile birlikte Kargı’ya kadar uzandığına dair geniş bilgi bulunmaktadır. Bölgenin Tahrir defterlerinde Kargı Kazasının Dereköy (Yazıkilise) mevkiinin Çankırı’daki imarete bağlı olduğu, Candaroğlu Kasım Bey dönemine ait vakfiyeden de anlaşılmaktadır. Osmanlı Devleti,1392-1393 tarihlerinde Kargı ve çevresini Candaroğullarından aldıysa da 1402 Ankara Savaşı ile Timur’a yenildiğinden bu bölge tekrar Candaroğullarına geçmiş; Osmanlı Devletinin ikinci kurucusu sayılan Çelebi Mehmet döneminde Candaroğlu İsfendiyer Beyin Oğlu Kasım Bey ile dostluk kurulduğundan, Candaroğulları arazisinden Çankırı, Kalecik, Tosya ile muhtemelen Kargı, Çelebi Mehmet’in emri ile Kasım Bey’e terk edilmiştir.(1416-1417). 1430’dan sonra Kasım Bey’in ölümüyle Kargı ve çevresi Tosya ile birlikte Osmanlı egemenliğine girmiştir.
 

Bölgenen Osmanlı Egemenliğine Girmesi

BÖLGENİN OSMANLI EGEMENLİĞİNE GİRMESİ
Kargı ve civarının Osmanlı Devletinin egemenliğine ilk defa girişi  bir kısım kaynakta da yer aldığı gibi Yıldırım Beyazıt dönemine rastlamaktadır. Tarih olarak 1392’ dir.  Bu dönemde özellikle İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde egemenlik kurmaya çalışan Kadı Burhanettin, 1392 tarihinde Amasya, Osmancık v.s.  bu çevrede hakimiyet kurabilmek amacı ile Osmanlı ile yaptığı Kırkdilim Muharebesinde, Amasya Sancağı Beyi Şehzade Ertuğrul’u yenerek; onun ölümüne sebebiyet vermiştir. (Temmuz 1392). 1393 tarihine kadar Amasya ve bu bölgelere egemen olduysa da elde ettiği yerleri bu tarihte tekrar geri vermek zorunda kalmıştır.
1402 tarihine kadar Kargı, Osmancık, v.s. çevre Osmanlı egemenliğinde kaldıysa da bu tarihte meydana gelen Ankara Savaşı nedeniyle Osmanlı parçalanınca daha önceden havaliyi elinde bulunduran Candaroğulları tekrar bu topraklara sahip olmuştur. Aynı zamanda İsfendiyer Oğulları olarak da bilinen bu beyliğin hükümdarı Kasım Bey, Osmanlılar ile iyi münasebetler kurmuş; bir nevi yarı müstakil hükümdar olarak Osmanlıya bağlılığını sürdürmüştür. Kasım Bey’in döneminde Çankırı, Kalecik ve Tosya dışında Kargı’nın da ona bağlılığını gösteren en önemli belgelerden biri Tahrir defterleridir.  Kasım Bey Çankırı’da inşa ettirdiği imaretine Kargı Kazasına bağlı Yazı Kilise (Nam-ı diğer Dereköy) adlı köyü vakfetmiştir.  Kasım Bey’in 1430 tarihinden sonra vefat etmesi üzerine Kargı da bu tarihten itibaren Osmanlı hakimiyetine girmiş ve tesis edilen Çankırı Sancağının bir kazası olmuştur.  Genel olarak Kastamonu ve çevresinin 1460 tarihinde Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı egemenliğine girdiğini görüyoruz.
1460 tarihinden yaklaşık 16. yy’a kadar yeterli kaynak bulunmamakla birlikte Kargı’nın kaza olarak devam ettiği görülmekte; 16. yy’da Anadolu Eyaleti’nin Çankırı  Sancağının 10 kazasından bir tanesi olup yevmi 15 akçelik bir kadılık olduğu kaynaklarda zikredilmektedir. 
Daha sonra Kargı isminin gelişiyle ilgili kısımda da yer aldığı gibi Yavuz Sultan Selim’in 1514 Çaldıran Seferi dönüşünde Veziriazam Sinan Paşa’nın Kargı’yı Kaza-i bir selahiyetle nahiye haline getirdiği de bilinmektedir.
Kargı ile ilgili 16. yy’a ait bir diğer bilgi A. KANKAL’ın eserinde yer almaktadır.  Yazar: “ Birbirine yakınlığı itibariyle gönderilen fermanlarda Tosya ile Kargı beraber zikredilmiştir. 16. yy’da Kargı ile alakalı Mühime Defterlerinde üç kayıt mevcuttur. Bunlar 1576 yılında Kargı Kadısı’nın kardeşi ile birlikte kalpazanlıkta bulunduğuna dair kayıt, eğri, sipah ve Öküz Hayrettin adlı suhtelerin yörede halka zulumlerde bulunduklarına dair kayıt ve Kargı Subaşısı’nın da fukaraya zulm ettiğine dair kayıtlar olup bunların araştırılması ve eğer suçları sabit ise icabının yapılması için merkezden emirler gönderilmiştir.” demektedir.
Katip Çelebi ise “Cihannüma” adlı eserinde  Kargı merkezini “Etrafı dağlık, ancak düz bir yerde vaki cümle etrafı bağlarla dolu bir kasaba” olarak zikretmektedir.
16. yy’ da Kargı kazasına bağlı mühime defterlerinde 44 adet köy ismi geçmektedir. Bunlardan 4 tanesinin isminde kilise yazılıdır. Bundan Bizans ve önceki dönemlere ait Kiliselerin izlerinin varlığı anlaşılsa da yaşayan halkın dini ve etnik kökeninin farklı olduğuna dair bilgi yoktur. Sadece Kargı hudutları dahilinde hiçbir gayrimüslimin yaşamadığı tamamen Türk ve Müslüman olduğu kayıtlıdır.
 

16.yy'da Kargı'nın köyleri

Bugün önemli bir kısmı eski ismini muhafaza etmekle birlikte, 16. yy’ da varlığı görülmesine rağmen günümüzde nerede olduğu bilinmeyen bazı köylerin tam ismi ve bugünkü durumu aşağıya çıkarılmıştır.
 
16. yy’ da ki ismi                :           Şimdiki İsmi                                                                           :
Afşar                                        Avşar
Ağcakilise                                   Akkise Yaylası’nın kurulduğu bölge
Akkaya                                               Akkaya
Argunşeh-Argunca                       Bilinmiyor (Kayıtlarda kızılrmak kenarında olduğu kayıtlı)
Arıklar                                       Arık Köyü
Badamca                                   Bademce
Bağözü                                               Bağözü
Balluca                                      Bilinmiyor
Başviran                                    Bilinmiyor
Bağdili                                       Bilinmiyor
Çaykışla                                     Çaykışla
Çeharşenbe                                Bilinmiyor
Çeşt Köyü                                  Bilinmiyor
Çevlik                                        Çevlik 
Değirmenözü                              Karacaoğlan Köyü
Delüler                                      Deler Köyü
Eğzen                                       Demirören
Felikkilise                                    Bilinmiyor
Gökdere                                    Gökçedoğan olabilir   
Göl                                           Göl
İnal                                          İnal
Karaboya                                   Karaboya
Karakilise                                   Karakise
Karapürçek                                Karapürçek
Karı                                          Maksutlu’nun mahallesi olabilir
Kınıközü                                     Bilinmiyor
Kızılsin                                       Bilinmiyor
Kurdgazi                                    Bilinmiyor
Mesutlu                                     Maksutlu      
Mora                                        Uzunyurt
Obruk                                       Obruk
Ortaluca                                    Ortalıca
Ovalıca                                               Ovacıksuyu olabilir
Öküz                                        Oğuz  
Pelitcik                                       Pelitcik
Runkuş-Rumkuş                          Yeşilköy
Sinanözü                                    Sinanözü
Virancık                                     Örencik
Yalmansaray                              Yalmansaray 
Yaycılar                                     Yaylacılar
Yazıkilise                                    Dereköy
Zeytünözü                                 Zeytin Köy grubu
 
 
Yukarıdaki köyler dikkate alındığında 1521 yılında en büyük üç köy şu şekilde sıralanmaktadır:
Köyün Adı                         :        Nüfusu                   :
Arıklar                                       691
Runkuş-Yeşilköy                          586
Pelitcik                                       421 
 
1579 tarihinde ise;
Köyün Adı                         :                  Nüfusu                   :
Runkuş-Yeşilköy                                    1613
Arıklar                                                 1236
Afşar                                                    976 
1521 tarihli kaynaklarda Kargı merkezin 381 kişi olduğu, nüfusun çoğunluğunun köylerde yaşadığı; Kargı ve köylerinin (44 köy) toplam nüfusunun 7325 kişi olduğu anlaşılmaktadır.
1521 ile 1579 arasındaki 58 yıllık dönemde Kargı’nın nüfusunun bir misli arttığı, A. KANKAL’ ın adı geçen eserinde vermiş olduğu kaynaklardan anlaşılmaktadır. Buna göre Kargı şehri 4 mahalleye taksim edilmiştir:
1- Nefs-i Kargı
2- Cami-i Kebir
3- İmam Beğ
4- Hacı İlyas
Mahalleler içerisinde nüfus bakımından en kalabalık olanının 346 nüfus ile Hacı İlyas Mahallesi olduğu kaydedilmiştir. Bu dönemde Kargı Merkez Nüfusu  % 169’ luk bir nüfus artışı göstererek takriben 1025’ e ulaşmıştır. Köylerde yaşayan nüfusta ise % 99’ luk bir artış olmuş ve  14648’e ulaşmıştır. 1579 tarihinde en fazla dikkati çeken husus bekar sayısındaki artış olmuştur.
Kargı ile ilgili 17. ve18. yüzyıllara ait kaynaklar kifayetsizdir. 19. yüzyıla ait Kargı ile ilgili Kastamonu vilayet salnamelerinde bilgiler bulunmaktadır.1869 tarihli salnamede Kargı‘nın Kastamonu vilayeti Çankırı sancağı Tosya kazasına bağlı bir kasaba olduğu görülmektedir.  Salnamede şu bilgiler yer alır: “Bu dahi merkez vilayeti cihet-i şarkiyyesinde ve yirmi bir saat mesafede yüksek bir cebelin eteğinde ve meşhur Kızılırmak kenarında vaki bir küccük kasaba olup Kargı nahiyyesinin müdir-i merkezi ve oldukça bağ ve bağcesi bulunduğu ve civar-ı kasabada firdevs-i aşiyan Sultan Murat Han Hazretlerinin haremleri Mihr Hatun ve kerimeleri sultan hazretleri medfun olduğu gibi kibar-ı veliyullahtan ve meşayih-i kiramdan Horasani Şeyh Muhiyyiddin-i Hasan (Kabri Mihrihatun Camisinin bahçesindedir.) ve Şeyh Hacı Yusuf Baba ( Gökçedoğan Köyündedir) ve Şeyh Aydın Baba nam zatlarının merakıt-ı şerifeleri mevcut olduğu ifade edilmektedir.”
 
Horasani Şeyh Muhiyyiddin-i Hasan’ın mezarı
V. Murat’ın Eşi Mihrihatun’un mezarı
Hacı Yusuf Buharalı’nın türbesi
Şandır Baba Türbesi
 
Aynı Salnamede Kargı nahiyesi ve köyleri şu şekilde sıralanmaktadır:
1-       İmambey
2-       Orta Mahalle
3-       Mihrihatun Mahallesi
4-       Dere
5-       Runkuş
6-       Karakise
7-       Hatip
8-       Göl
9-       Örencik
10-     Tekkenişin
11-     Saraycık
12-     Karacaoğlak
13-     Eğzen
14-     Maksudlu
15-     Civelek
16-     Oğuz Karyeleri
 
1879 tarihli 11. Kastamonu Vilayet Salnamesinde Kargı nahiyesi görevlileri hakkında bilgiler verilmektedir. Buna göre;
 
Müdürü: Nuri Bey
Naip: Mehmet Hulisi Efendi
Tapu Katibi:  Hacı Mehmet Efendi
Vukuat Katibi : Mustafa Bey
Tapu ve Emlak Katibi: Mehmet Fuat Bey
Vukuat Katibi : İsmail Hakkı Efendi
Orman Piyade Memuru : Mahmut Bey
Nüfus Mukayyidi: Halim Efendi
Aynı salnameye göre Kargı’da bulunan birtakım taşınmazlar ve bunlara ait bilgiler de şunlardır:
55 dükkan,
1 han,
1 hamam,
33 sıbyan mektebi talebesi,
1 hangah,
4 cami ve mescit
 
Salnameye göre Kargı’da Cam
 
More Cool Stuff At POQbum.com
 
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol